ZİRVEDEN DİBE SON SÜRAT!
Nasıl? Niye? diye düşündünüz mü? Önce harikalar yaratan, Beşiktaş’ın Oyun Liderliğini kısa sürede ele geçirmiş bir adam..
Nasıl, bu kadar kısa sürede baş aşağı olur? Evde eşiyle sorunları mı var? Bir yakınının ölümcül bir hastalık haberini mi aldı?
BAŞAŞAĞI MI? ALAŞAĞI MI?
Londra, ilk Liverpool maçı, dak 55; durum 0-0 henüz.. Kalkan tabela: 17 no! Sosa OUT!
Bizim gibi O da şaşırmış olmalı; Oyundan İLK O alınacak kadar kötü oynamamış.. Üstelik, selefi Oğuzhan da son dönemde ahım -şahım oynamamış ki; böyle bir maçta “iş yapar” diyebilesin?!
Zaten, oynamadı da!.. Maç sonu, 1-0 İngilizler kazanıyor. ‘Dökülen ‘Motta’nın’ yaptığı penaltı sürpriz değil.. Penaltı golünü atan Balotelli‘nin “ben atıcam” deyip, Henderson’un elinden – utanmaksızın- topu çekip alması da..
Sonuç kötünün iyisi.. Ama, hazır Liverpool’u böyle kötü yakalamışken daha iyisini yapabilmeliydi Beşiktaş. Biliç, Sosa’yı oyundan almasa; belki BJK topa daha çok sahip olacaktı. Klas bir ara top – yahut Konya maçındaki gibi şahane bir voleyle tabelayı kökünden değiştirecekti. Kimbilir?..
3 gün sonra, Eskişehir.. Herkes rotasyonda: Sosa 11’de.. Ada’da yaşadığı hayalkırıklığı bu maça yansır mı? sorusu ilk akla gelen.. Maç güçbela berabere bitiyor. Sosa 90′ sahada ama bildik Sosa nerdeee? bu Sosa nerde?!
4 gün sonra, Olimpiyat Stadı’nda rövanş gecesi. They will never walk alone şık belki; akıllı oynamayan; yetenekleri tartışmalı bu takım şık değil. Gördük Ada’daki maçta. Geçen yılki enfes Liverpool’dan çok uzaklar! Ama bunu biz mi dert edicez?
İlk yarıda Beşiktaş, bildiğimiz oyun tarzının tersine (!?); uzun topları 2 kule stoper “üzerinden aşırıp” Demba Ba ile buluşturmayı defalarca deniyor.. OLMAZ’a dua..
Sosa da bildik Sosa değil. Ve kementi yiyor 58’de.. Bir kez daha, ilk çıkan O! 1 hafta içinde 2.kez; en vitrin maçlarda!
Yerine giren Tolgay, 5 yıl önce Antalya’da sadece 45 dak seyrettiğim; bana “budur” dedirten genç adam.. Girer girmez kim olduğunu gösteriyor İngilizlere de cümle aleme de.. Üç gün önce 6 kişi rotasyona girmişken bile 11’de kendisine yer vermeyen Biliç’e de!
Beşiktaş, (enfes) penaltılarla da olsa turu geçiyor.. Tolgay’ı oyuna almanın bundaki payı net.. Sosa’yı her iki maçta da (ilk) oyundan almanın payı da böyle net mi??
Bir oyuncuyu oyuna alma-çıkartma futbolda sıradan bir iş gibi gözükebilir.. Ama bir TD’ün bunu KİME ve NE ZAMAN yaptığının önemi büyük.. Bu kararları verirken ne oyuncuyu ne de kamuoyunu ikna edecek yeterli sebeplerin yoksa.. SOSA gibi uluslararası & tecrübeli gibi bir oyuncuyu bile kaybedebilirsin..
MAÇ’ı (iyi niyetle) kazanma adına SOSA’yı kaybetmek.. Önünde SOSA’ya müthiş ihtiyacının olacağı MAÇLARI riske atmak anlamına gelir! SOSA’ları oyundan almanın böyle yüksek bir faturası var; günü geldiğinde önüne konacak olan..
Evrensel arenada kariyer yapmaya adaysa, bu riskleri doğru hesaplayabilme becerisini göstermeli bir TD.. hatta yerel arenada bile!..
Biliç-Sosa meselesinden Şenol Güneş’in hissesine düşen bir şey var mı acaba sizce?
FUTBOLA AKIL GÖZÜYLE BAK; 2024